ISSN 1303-6637 | e-ISSN 1308-531X
Aile sağlığı merkezine başvuran kadınlarda idrar kaçırma sıklığı [Türk Aile Hek Derg]
Türk Aile Hek Derg. 2016; 20(1): 29-32 | DOI: 10.15511/tahd.15.21611

Aile sağlığı merkezine başvuran kadınlarda idrar kaçırma sıklığı

Fatih Özcan1, Cüneyd Özkürkçügil2, Nilay Etiler3
1İzmit Toplum Sağlığı Merkezi, Uzm. Dr., İzmit-Kocaeli
2Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, Doç. Dr., İzmit-Kocaeli
3Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Prof. Dr., İzmit-Kocaeli

Amaç: Ülkemizde üriner inkontinans oranını araştıran çalışmalar son derece azdır. Bu alandaki bilimsel verilere katkıda bulunabilmek için İzmit Kuruçeşme Aile Sağlığı Merkezi’nde 41.08.040 No’lu Aile Hekimliği Birimine kesin kayıtlı 40-65 yaş grubunda olan kadın bireyleri, idrar kaçırma açısından değerlendirmek üzere bu çalışma planlanmıştır. Yöntem: Bu tanımlayıcı çalışma, İzmit Kuruçeşme Aile Sağlığı Mer-kezi’nde 41.08.040 No’lu Aile Hekimliği Birimi’nde 55 kadın olgunun katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Şubat-Mart 2012 tarihleri arasındaki aile hekimliği birimine başvuran 40-65 yaş kadınlardan veri toplanmıştır. Araştırma dışında bırakılma kriterleri; hastada nörojenik mesane tablosu olması, hastanın herhangi bir malinite tanısı bulunması, akut idrar yolu enfeksiyonu olması ve hamilelik olarak belirlendi. Bu çalışmamızda, geçerlilik-güvenilirlik çalışması yapılmış olan ICIQ-SF (İdrar kaçırma sorgu formu-Çetinel ve ark.) ve OABV8 (Aşırı aktif mesane sendromu sorgu formu-Tarcan ve ark.) sorgu formları kullanılmıştır. Bu anket formları, o birimde çalışan hekim veya hemşire tarafından uygulanmıştır. Veriler SPSS 13.0 paket programında analiz edilmiştir. Tanımlayıcı istatistikler ve korelasyon analizi yapılmıştır. Bulgular: Araştırmamıza alınan 40 ile 65 yaş arasındaki 55 kadının yaş ortalaması 53,6’tür. Çalışmaya katılan 55 kadın hastanın, ICIQ-SF sorgu formları değerlendirmesine göre; % 65,5’ nin (s=36) hiç idrar kaçırması olmadığı, % 34,5’ nin (s=19) ise değişik derecelerde idrar kaçırması olduğu saptanmıştır. İdrar kaçıran 19 hastanın 10 tanesi, haftada bir kez veya daha seyrek, 5 tanesi haftada 2 veya üç kez, 1 tanesi günde bir kez, 2 tanesi günde birkaç kez, 1 tanesi de her zaman idrar kaçırmaktadır. İdrar kaçıran 19 hastanın, 6 tanesinin yaşam kalitesi etkilenme oranı (Analog skalasına göre) 10 üzerinden 5 veya daha fazla bulunmuştur. OAB-V8 değerlendirmesinde ise; “gece idrar yapma ihtiyacı ile uyanma” sorusuna ise % 63,6 oranında “çok az” yanıtı verilmiştir. Sonuç: Çalışmamızda, bu popülasyonda idrar kaçırma oranının % 34,5 gibi yüksek bir düzeyde görülmesi, birinci basamakta çalışan hekimlerin bu konuyla ilgili bilgi ve deneyimlerinin artırılmasının önemini ortaya koymaktadır. Ayrıca idrar kaçırma ile ilgili geliştirilen ICIQ-SF ve OAB-V8 sorgu formlarının birinci basamakta uygulanmasının kolay ve bilgi açısından değerli olduğu saptanmıştır. Bu sorgu formlarının birinci basamak sağlık kuruluşlarında kullanımını önermekteyiz. Ça-lışmamız devam etmekte olup daha geniş sayılarla elde edilecek so-nuçlarımızı gelecek süreçlerde yayınlamayı hedeflemekteyiz.

Anahtar Kelimeler: İdrar kaçırma, aile hekimliği, kadınlar

Urinary incontinence frequency in women who applied to the family health center

Fatih Özcan1, Cüneyd Özkürkçügil2, Nilay Etiler3
1İzmit Toplum Sağlığı Merkezi, Uzm. Dr., İzmit-Kocaeli
2Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, Doç. Dr., İzmit-Kocaeli
3Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Prof. Dr., İzmit-Kocaeli

Objective: The studies which investigate urinary incontinence (UI) are fairly few in our country. To contribute scientific data in this subject, we planned this study to evaluate women between 40-65 ages who are in the list of 41.08.040 numbered family practice unit of İzmit Kuruçeşme Family Health Center. Methods: This descriptive study was performed in family practice unit number 41.08.040 of İzmit Kuruçeşme Family Health Center. The data of fifty-five women were collected from the women between 40-65 ages who applied to the family practice unit between february and march of 2012. The excluding criteria were neurogenic bladder, malignancy, acute urinary infection and pregnancy. In this study, we used questionnaire forms ICIQ-SF and OAB-V8 which have been studied for validity and reliability before. The datas were analized in SPSS 13.0 software. Descriptive statistics and correlation analysis were done. Results: The mean age of the patients was 53.6 years. According to ICIQ-SF questionnaires, 34,5 % (n:19) of patients had UI while 65% (n:36) of patients had no UI. According to Analog Scale, QOL was 5 or more than 5 in 19 patients who had incontinence. According to OAB-V8: the answer was “Very few” in 63.6% of the patients answered nocturia question as “Very few”. Conclusion: In our study, the urinary incontinence rate was 34.5% in our study population. This study emphasize that experience of physicians in the subject of UI should be improved in primary health care units. According to our experience, the usage of ICIQ-SF and OAB-V8 questionnaire forms are easy to use in primary health care instutions. We strongly advise the using of those questionnaire forms in primary health care units. Our study is still continueing and more data are required in this stage.

Keywords: Urinary incontinence, family practice, women


Makale Dili: Türkçe
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Kopyalandı!
ATIF KOPYALA
LookUs & Online Makale