“First, do not harm” and “Prevention is better than cure” are two key principles of medicine. Preventive health serves for individuals and population are among the daily routine task of the family physicians. Clinical prevention are the activities taken to prevent the occurrence and development of a health problem or its complications. Preventive actions have been evaluated in three levels until today: Primary prevention, secondary prevention, tertiary prevention. Principle of “first, do not harm” requires that physicians to avoid iatrogenic harm. New information from the studies conducted in recent years indicated that the preventive actions could give harm to patients. However, health care practices which are potentially harmful to the patient are not only limited to protection interventions. Harm can be given to patients in process of investigation, diagnosis and treatment of disease. The responsibility of family physicians to prevent their patients from being harmed by medical initiatives has led to the emergence of the concept of quaternary prevention. Concept is developed by Marc Jamoulle in 1986; and has been presented in a new version of the principle of “First, do not harm”. The concept of quaternary prevention adopted during the World Organization of Family Doctors (WONCA) International Classification Committee Meeting and were published in the WONCA’s General Practice and Family Medicine Glossary. Quatenary prevention is defined as “Action taken to identify a patient or a population at risk of over-medicalisation, to protect them from invasive medical interventions and provide for them care procedures which are scientifically and medically acceptable. Consept of Quatenary prevention is also being increasingly adopted by other specialties widespread.
Keywords: Family Medicine, quaternary prevention“Önce zarar verme” ve “koruma tedaviden daha iyidir” tıbbın iki temel ilkesidir. Bireye ve topluma yönelik koruyucu sağlık hizmetleri, aile hekimlerinin günlük rutin işleri arasındadır. Klinik koruma bir sağlık sorununun ortaya çıkmasını, gelişmesini ya da komplikasyonlarını engelleme için yapılan girişimlerdir. Günümüze dek klinik koruma girişimleri 3 düzeyde değerlendirilmekteydi. Birincil koruma, ikincil koruma ve üçüncül koruma. “Önce zarar verme” ilkesi hekimlerin iyatrojenik zararlardan kaçınmasını gerektirmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalardan elde edilen yeni bilgiler koruma girişimlerinin hastalara zarar da verebileceğini işaret etmektedir. Ancak, hastalara zarar verme potansiyeli olan sağlık hizmetleri sadece koruma girişimleri ile sınırlı değildir. Hastalıkların araştırılması, tanı ve tedavi aşamalarında da hastalara zarar verilebilir. Aile hekimlerinin hastalarının tıbbi girişimlerden zarar görmesini engellemek sorumluluğu, dördüncül koruma kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Dördüncül koruma kavramı 1986 yılında Dr. Marc Jamoulle tarafından geliştirilmiştir ve önce zarar verme ilkesinin yeni versiyonu olarak sunulmuştur. Kavram Dünya Aile Hekimleri Organizasyonu (WONCA) Uluslararası Klasifikasyon Komitesi toplantısı sırasında benimsenmiş ve WONCA’nın Genel Pratisyenler/Aile Hekimleri için sözlüğünde yayınlanmıştır. Sözlükteki tanımıyla dördüncül koruma “aşırı medikalizasyon riskindeki hastayı ve toplumu tanımlamak, medikal istilalardan onları korumak ve onlara bilimsel ve etik olarak kabul edilebilir bakım prosedürlerini sağlamak için yapılan eylemdir. Dördüncül koruma kavramı giderek artan bir şekilde diğer uzmanlıklarca da benimsenmekte ve yaygınlaşmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Aile Hekimliği, Dördüncül Koruma