Objective: In recent years, the importance of “perceived social support” has been emphasized as an important factor associated with psychiatric symptoms. However, no study has yet examined this issue in primary care in Turkey. The main purpose of this study is to investigate the relationship between perceived social support and psychiatric symptoms in individuals applying to a family health center.
Methods: This study was conducted between 20 May 2021 and 16 July 2021. The study sample consisted of individuals aged 18-65 years who had registered witha family health center, were cognitively able to read and understand the instructions related on the scales, and volunteered to participate in the study. A total of 210 patients completed the study. Participants were asked to answer questions on the sociodemographic data form, the Symptom Checklist 90-R, and the Multidimensional Perceived Social Support Scale. Independent sample t-test and Pearson correlation analysis were used for univariate analyses. Multiple regression analysis was used to examine the unique association between perceived social support and psychiatric symptoms.
Results: Of the 210 participants who participated in the study, 52.4% (n=110) were female, and 47.6% (n=100) were male. The rate of patients with high school or lower education levels was 59% (n=124), while the rate of patients with university or higher education levels was 41% (n=86). The rate of married people was 55.2% (n=116), while the rate of those who are single was 44.8% (n=94). Pearson correlation analysis yielded a statistically significant inverse relationship between perceived social support scores and general psychopathology scores (r=-0.314, p<0.001). According to the results of multiple regression analysis, it was determined that there was a significant inverse relationship between perceived social support and psychiatric symptoms (β=-0.223, p<0.001).
Conclusion: According to the results of this study, psychiatric symptoms are less common in individuals with high perceived social support levels. As a result, healthcare professionals aiming to protect and improve patients’ mental health should keep in mind that perceived social support is an important therapeutic target, and strategies to improve patients’ perceptions of social support should be determined and used in clinical practice.
Amaç: Son yıllarda psikiyatrik belirtilerle ilişkili önemli bir faktör olarak “algılanan sosyal desteğin” önemi üzerinde durulmaktadır. Ülkemizde bu konuyu birinci basamakta araştıran bir çalışma yoktur. Bu çalışmanın temel amacı, bir aile sağlığı merkezine başvuran bireylerde algılanan sosyal destekle psikiyatrik belirtiler arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır.
Yöntem: Bu çalışma, 20 Mayıs 2021-16 Temmuz 2021 tarihleri arasında yürütülmüştür. Çalışmanın örneklemini bir aile sağlığı merkezine herhangi bir nedenle başvuran, ölçeklerle ilgili yönergeleri okuyup anlayabilecek bilişsel yeterliliğe sahip ve çalışmaya katılmaya gönüllü olan 18-65 yaş arası erişkin bireyler oluşturmuştur. Toplamda 210 hasta çalışmayı tamamlamıştır. Katılımcılardan sosyodemografik veri formu, belirti tarama listesi 90-R ve çok boyutlu algılanan sosyal destek ölçeğinde yer alan soruları yanıtlamaları istenmiştir. Tek değişkenli analizler için bağımsız örneklem t testi ve Pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Algılanan sosyal destek ve psikiyatrik belirtiler arasındaki özgün ilişkiyi incelemek için çoklu regresyon analizi kullanılmıştır.
Bulgular: Araştırmaya katılan 210 katılımcının %52,4’ü (n=110) kadın, %47,6’sı (n=100) erkektir. Lise ve altı eğitim düzeyine sahip hastaların oranı %59 (n=124), üniversite ve üzeri eğitim düzeyine sahip hastaların oranı ise %41’dir (n=86). Evli olanların oranı %55,2 (n=116), bekâr olanların oranı ise %44,8 (n=94)’dir. Pearson korelasyon analizi, algılanan sosyal destek puanları ile genel psikopatoloji puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı ve zıt yönlü bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur (r=-0.314, p<0.001). Çoklu regresyon analizi sonuçlarına göre de algılanan sosyal destekle psikiyatrik belirtiler arasında zıt yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır (β=-0.223, p<0.001).
Sonuç: Bu çalışmanın sonuçlarına göre, algılanan sosyal destek düzeyi düşük olan bireylerde psikiyatrik belirtiler daha fazla görülmektedir. Bu nedenle algılanan sosyal desteğin, hastaların ruh sağlığını korumayı ve iyileştirmeyi amaçlayan sağlık çalışanları için önemli bir terapötik hedef olduğu akılda tutulmalı ve hastaların sosyal destek algılarını iyileştirmeye yönelik stratejiler belirlenmeli ve klinik uygulamada kullanılmalıdır.