ISSN 1303-6637 | e-ISSN 1308-531X
Reprodüktif Dönemdeki Kadınların Premenstrüel Sendrom Konusunda Bilgi, Tutum ve Davranışlarının Değerlendirilmesi [Türk Aile Hek Derg]
Türk Aile Hek Derg. 2024; 28(2): 35-45 | DOI: 10.54308/tahd.2024.76598

Reprodüktif Dönemdeki Kadınların Premenstrüel Sendrom Konusunda Bilgi, Tutum ve Davranışlarının Değerlendirilmesi

Burcu Korkut, Habibe İnci
Karabük Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Karabük, Türkiye

Amaç: Bu çalışmada Premenstrüel Sendrom konusunda reproduktif dönemdeki kadınların bilgi, tutum ve davranışlarının değerlendirilmesi amaçlandı.
Yöntem: Kesitsel tipteki bu çalışma; 07.12.2023-17.12.2023 tarihleri arasında Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Polikliniğine başvuran 228 hasta ile yapıldı. Çalışmada erkekler, reproduktif dönemde olmayan kadınlar, gebeler, yabancı uyruklular ve araştırmaya katılmaya gönüllü olmayanlar çalışma dışı bırakıldı. Çalışmada örneklem seçimi yapılmadı ve tüm gönüllüler çalışmaya dahil edildi. Çalışmada literatür taraması ile oluşturulan üç bölümden ve 35 sorudan oluşan anket formu yüz yüze uygulandı.
Bulgular: Çalışmada; kronik hastalık varlığı ile dismenore (p=0,033) ve kronik hastalık varlığı ile düzenli adet görme (p=0,021) arasında anlamlı ilişki mevcuttu. Doğum kontrol hapı kullanma durumu ile düzenli adet görenler arasında (p=0,019) ve adet döneminde yaşanan fiziksel şikayetler ile dismenore arasında (p=0,002) istatistiksel olarak anlamlı ilişki tespit edildi. Adet döneminde yaşanan ruhsal şikayetlerle; dismenore ve düzenli adet görme arasında (sırasıyla p<0,001, p=0,028) ayrıca akrabalarında PMS olma durumu ile dismenore arasında(p=0,011) istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptandı. Dismenore ve adet düzeni sosyodemografik verilere göre değerlendirildiğinde, katılımcıların %60,1’inde dismenore olduğu, %77,2’sinin düzenli adet gördüğü, %76,3’ünün PMS’nin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini düşündüğü, %74,6’sının beslenmeye dikkat edilmesini doğru bulunduğu, %75’inin fiziksel aktivitenin PMS’nin daha hafif geçirilmesini sağladığını düşündüğü tespit edildi. Bireylerin dismenore ve adet düzeninde; öğrenim durumu (sırasıyla p=0,847; p=0,661), medeni hal (sırasıyla p=0,351; p=0,852), çocuk varlığı (sırasıyla p=0,657; p=0,779), doğum yapanlarda doğum yapma şekli (sırasıyla p=0,478; p=0,372), ekonomik durum (sırasıyla p=0,458; p=0,550), düzenli kullanılan ilaç varlığı (sırasıyla p=0,844; p=0,280), ilk adet görme yaşına (sırasıyla p=0,111; p=0,591) göre istatistiksel olarak anlamlı fark görülmedi.
Sonuç: Araştırmada elde edilen bulgular ışığında kadınların PMS’nin fiziksel ve psikolojik olumsuz etkilerinin olduğunu düşündükleri belirlendi. PMS ile ilgili araştırmaların artmasının özellikle birinci basamak sağlık kuruluşlarında görev yapan aile hekimlerinin premenstrüel sendromla başvuran hastalara yaklaşımda farkındalık yaratacağı düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Bilgi, Kadın, Tutum ve Davranış, Premenstrüel Sendrom

Evaluation of Knowledge, Attitudes and Behaviors of Women in the Reproductive Period on Premenstrual Syndrome

Burcu Korkut, Habibe İnci
Karabük University, Faculty of Medicine, Department of Family Medicine, Karabük, Türkiye

Objective: The aim of this study was to evaluate the knowledge, attitudes and behaviors of women in the reproductive period about Premenstrual Syndrome.
Methods: This cross-sectional study was conducted with 228 patients who applied to Karabük Training and Research Hospital Family Medicine Outpatient Clinic between 07.12.2023 and 17.12.2023. In the study, men, women who were not in the reproductive period, pregnant women, foreign nationals and those who did not volunteer to participate in the study were excluded from the study. There was no sample selection in the study and all volunteers were included in the study. In the study, a questionnaire consisting of three parts and 35 questions created by literature review was applied face-to-face.
Results: In the study; There was a significant correlation between the presence of chronic disease and dysmenorrhea (p=0.033) and between the presence of chronic disease and regular menstruation (p=0.021). A statistically significant correlation was found between the use of birth control pills and regular menstruation (p=0.019) and between physical complaints and dysmenorrhea during menstruation (p=0.002). With mental complaints experienced during menstruation; A statistically significant correlation was found between dysmenorrhea and regular menstruation (p<0.001, p=0.028, respectively), and between PMS in relatives and dysmenorrhea (p=0.011). When dysmenorrhea and menstrual cycle were evaluated according to sociodemographic data, it was determined that 60.1% of the participants had dysmenorrhea, 77.2% had regular menstruation, 76.3% thought that PMS negatively affected the quality of life, 74.6% found it right to pay attention to nutrition, and 75% thought that physical activity made PMS milder. In the dysmenorrhea and menstrual pattern of individuals; There was no statistically significant difference in terms of educational status (p=0.847; p=0.661, respectively), marital status (p=0.351; p=0.852, respectively), presence of children (p=0.657; p=0.779, respectively), type of delivery in birthing patients (p=0.478; p=0.372, respectively), economic status (p=0.458; p=0.550, respectively), presence of regularly used drugs (p=0.844; p=0.280, respectively), and age of first menstruation (p=0.111; p=0.591, respectively).
Conclusion: In the light of the findings obtained in the study, it was determined that women thought that PMS had physical and psychological negative effects. It is thought that the increase in research on PMS will raise awareness in the approach of family physicians working in primary health care institutions to patients presenting with premenstrual syndrome.

Keywords: Knowledge, Woman, Attitude and Behavior, Premenstrual Syndrome

Sorumlu Yazar: Burcu Korkut, Türkiye
Makale Dili: Türkçe
×
APA
NLM
AMA
MLA
Chicago
Kopyalandı!
ATIF KOPYALA
LookUs & Online Makale