Amaç: Kayseri ilinde birinci basamak sağlık hizmeti sunumunda etkin görev alan aile sağlığı çalışanlarının tükenmişlik düzeyini ve bu duruma etki eden faktörleri belirlemek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırmanın evrenini 2019 yılı Kayseri il genelinde aile sağlığı merkezlerinde görev yapan toplam 420 aile sağlığı çalışanı oluşturmuştur. Araştırmada Maslach tükenmişlik ölçeği ve 26 adet demografik genel durum soruları içeren bir anket formu kullanılmıştır. Ankete cevap verme oranı %77,4’dür. Bulgular: Aile sağlığı elemanlarının %96,6’sı kadın olup meslekte çalışma yıl ortalamaları 15,5 yıldır ve %78,8’i mesleğini isteyerek seçtiğini belirtmiştir. Aile hekimliği sisteminde çalışma yılı ortalaması 6,7 yıldır. Aile hekimliği sistemini kendine yakın bulanların oranı %59,1’dir. Elemanların %90,8’i halkın güncel iletişim ve ikamet bilgilerine ulaşamamaktan, % 81,8’i iş tanımının net olmamasından, %79,4’ü geleceğe yönelik belirsizlikten dolayı mutsuz olduğunu belirtmiştir. Kayseri’de görev yapan aile sağlığı elemanları arasında mesleğini istemeden seçenler, 20-29 yaş arasında olanlar, il merkezinde çalışanlar, fazla mesai yapanlar, bekârlar, aile hekimliği sisteminden memnun olmayanlar ve genel sağlık sisteminden memnun olmayanlarda tükenmişlik seviyeleri daha yüksektir. Cinsiyet, meslek, gelir durumu, eğitim düzeyi gibi değişkenler ile tükenmişlik arasında istatistiksel ilişkili bulunmamıştır. Sonuç: Kayseri de aile sağlığı çalışanları arasında orta düzeyde duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı tükenmişlik bulguları saptanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Aile hekimliği, tükenmişlik, memnuniyetObjective: To determine the level of exhaustion and influencing factors of family health employees who actively provide primary care services in the province of Kayseri. Methods: This research aimed to investigate 420 family health employees who are employed at family health centers in the province of Kayseri in the year 2019. The Maslach Burnout Inventory and a questionnaire consisting of 26 questions inquiring demographic and general information has been used. The response percentage to the questionnaires was 77.4%. Results: The majority of the respondents (96.6%) were females and they had been in the profession for an average of 15.59 ±7.2 years. Of all respondents, 78.8% stated that they had chosen their profession willingly. The average working period in the family health system was 6.7 ± 2.9 years and 59.1% stated their working position as relevant. Employees mostly (90.8%) stated to be unhappy due to missing valid address and phone information of patients in and 81.8% expressed dissatisfaction because of an unclear job description, while 79.4% was concerned about their future. Family health employees who are employed in Kayseri and who didn’t choose their profession willingly, those between the ages of 20-29, who work in the provincial center, work overtime, are unmarried and who are not happy with the family health system showed significant differences regarding exhaustion whereas factors such as sex, profession, level of income and level of education did not lead to statistically significant differences. Conclusion: We found intermediate levels of exhaustion among family health employees in Kayseri concerning emotional exhaustion, desensitisation and personal accomplishment.
Keywords: Family practice, burnout, primary care, personal satisfaction