Amaç: Birinci basamakta tütün bağımlılığı sıklığının değerlendirilmesi, bağımlılıkla ilişkili sosyo-demografik özelliklerin ve risk faktörlerinin belirlenmesi. Yöntem: Tanımlayıcı nitelikteki çalışma Ankara ili Yenimahalle ilçesinde bulunan iki birinci basamak sağlık kuruluşunda yürütüldü ve 01/01 /2009-10/03/2010 tarihleri arasında herhangi bir nedenle başvuran bireyler rasgele örneklem metodu ile çalışmaya dahil edildi. Katılımcıların yaş, eğitim, meslek, medeni durum, yaşadığı yer, kiminle yaşadığı, aile yapısı, geçim kaynağı, sağlık kuruluşuna başvuru nedeni, eşlik eden fiziksel ve psikiyatrik hastalık varlığı ve ailede sigara içme durumu ile ilgili bilgileri önceden hazırlanan anket formu ile elde edildi. Sigara içtiğini belirten katılımcıların bağımlılık düzeyini saptamak üzere Fagerström Nikotin Bağımlılığı Testi (FNBT) yapıldı. Bulgular: Çalışmaya yaşları 12-86 yıl arasıda değişen 451 (%45.1) erkek, 549 (%54.9) kadın olmak üzere 1000 hasta dâhil edildi. Katılımcıların sigara içme oran› %29 olup, 36-44 yaş arasında ve erkeklerde daha yüksekti (sırasıyla, p=0.001 ve p=0.001). 18 yaş altındaki katılımcılar arasında cinsiyete göre sigara içme durumunda anlamlı bir fark görülmezken (p=0.72 ), 18 yafl üstünde kadınlara göre erkeklerde daha yüksekti (p=0.001). Sigara içme oranları, yalnız yaşayanlarda (p=0.027), serbest çalışanlarda (p=0.001), geçimini geçici/gündelik işlerden sağlayanlarda (p=0.001), annesi (p=0.001), babası (p=0.001), erkek ve kız kardeşleri (sırasıyla, p=0.012 ve p=0.001), ikinci derece kadın akrabaları sigara içenlerde (p=0.04) ve herhangi bir fiziksel hastalı ğı olmayanlarda (p=0.003) daha yüksekti. Fagerström puanları karşılaştırıldığında kadınlarda bağımlılık düzeyinin daha düşük olduğu gözlendi (p=0.014). Anne, baba, kız kardeşin sigara içmesi durumunda sigara içme olasılığının sırasıyla 2.12, 1.51 ve 2.87 kat arttığı saptandı. Ayrıca sigara içme olasılığı erkek cinsiyette ve parçalanmış aile üyelerinde sırasıyla 2.16 ve 1.92 kat artmaktaydı. Sonuç: Sigara içme olasılığı ailede sigara içen olduğunda artmaktadır. Gelecek nesilleri tütün tüketimi ve tütün dumanına maruz kalmanın yıkıcı sağlık, sosyal, çevresel ve ekonomik sonuçlarından korumak için ebeveynlere ve bireyi sosyal, kültürel, ekonomik, ruhsal ve biyolojik çevresiyle birlikte ele alan aile hekimlerine ciddi görevler düşmektedir.
Anahtar Kelimeler: Sigara, aile bireyleri, risk faktörleri, aile hekimi.Objective: To assess frequency of nicotine dependence, and to determine related sociodemographic characteristics and risk factors amon patients attending primary care units. Methods: This descriptive study was conducted at two primary care units in Ankara Yenimahalle and patients attending to primary care outpatient clinics were enrolled to this study between 01/01/2009-10/03/ 2010 by random sampling regardless of their chief complaint. Information about age, education, occupation, marital status, place of residence, with whom they live, family structure, source of income, cause of admission, comorbid physical and psychiatric diseases and smoking history of other family members were obtained by pre-prepared questionnaire. Fagerström Nicotine Dependence Test (FNDT) was applied to determine dependence level of the smokers. Results: A total of 1000 patients, 451 (45.1%) male, 549 (54.9%) female whose ages were between 12-86 years were included into the study. Smoking rate of participants was 29% and it was high among 36-44 years of age and among men (p=0.001, p=0.001, respectively). While no significant difference was seen in smoking rates by sex among participants under age 18 (p=0.72 ), over age 18 smoking rates were higher in men than women (p=0.001). Smoking rates were high in patients living alone (p=0.027), self-employed (p=0.001), temporary/ causal workers (p=0.001), whose mothers (p=0.001), fathers (p=0.001), brother and sisters (p=0.012 and p=0.001, respectively) and second-degree women relatives were smoking (p=0.04) and those without any physical diseases (p=0.003). When Fagerström scores were compared, dependence level was found lower in women (p=0.014). 2.12, 1.51 and 2.87 fold increases in probability of smoking were determined in the event of smoking of mother, father and sister, respectively. Also probabilities of smoking were 2.16 and 1.92 fold increased in male gender and in members of divorced family, respectively. Conclusions: Probability of smoking increases if there is smoker in the family. Parents and family physicians who assess the individual with his social, cultural, economical, psychological and biological enviroment, have serious tasks to protect future generations from devastating health, social, enviromental and economic consequences of tobacco consumption.
Keywords: Cigarette smoking, family members, risk factors, family physician.